Erkekler'de Yaşanan Cinsel İsteksizlik

“Alex 36 yaşında, altı yıldır evli ve cinsel isteğinin son iki yıldır azalmış olduğu gerekçesiyle cinsel terapiye başvurmuştur. Bu durumun herhangi bir fizyolojik sorun olmaksınız, eşi tarafından reddedildiği hissine kapılan ve bu durumundan etkilenerek cinsel istek azlığı, doyumsuzluk ve evlilikte sorun yaşama olasılıkları mevcuttu. Bireyin ergenlik döneminde gelişmekte olan organları konusundaki endişe, karşı cinse ilgisi babası tarafından ahlak dışı olduğu ve birliktelik yaşadığı kişinin hamile kalma riskinin büyük derecede olduğunu söylemişti. 

Alex cinsel gelişim konusunda kendini geliştirmiştir ancak yinde cinsellikle ilgili kaygı ve hamile bırakma korkusunu zihninden atamamıştır. Başta evlilik ve cinsel ilişkileri sık ve tatminkardı. Çocuk sahibi olmakta isteklilerdi ancak oğuları doğduktan sonra Alex’te cinsel istekte azalam ve korku oluşmaya başladı.”

 

Cinsellik; duygusal, bilişsel ya da davranışsal olarak ergenlik sonrası döneminde haz odaklı olarak ortaya çıkmasına rağmen, aslında türün devam etmesi için doğuştan sahip olduğumuz bir duygu ve dürtüdür. Kişinin toplumsal yaşantı içinde kabulünü kolaylaştıran bir sosyalleşme aracı ve aynı zamanda haz duygusunun yoğun yaşandığı en güzel iletişim biçimi olarak kabul edilir. Ruhsal (kişisel) ve cinsel yetersizlik duygusu nesiller arası aktarımla ebeveyn ve kişilerarası ilişkilerin ve erken çocukluk dönemindeki olumsuzluklar neticesinde ortaya çıkan bir durumdur. 

 

Cinsel işlev bozukluklarının büyük bir nedeni çoğu kez cinsel anatomi, fizyolojik ve cinsellik konusundaki bilgi ve beceri eksikliğinin kişide yarattığı çaresizlik ve yetersizlik duygusudur.

Alex’in yaşadığı cinsel isteksizlik çocukluk-ergenlik çağında ebeveynleri tarafından gelişen yanlış inançlar, düşünceler, bilgi eksikliğe ve sonradan gelen olumsuz cinsel deneyimlerden kaynaklanmaktadır. 

 

Geleneksel ve muhafazakar yaşantının olumsuz yansılamalarından biri cinsellik ve cinsel haz konularında utangaçlık, suçluluk, cinselliği iğrenç ve günah kavramlarla beraber erken yaşlarda olumsuz kodlamalar, kişilerin yetişkin hayatlarında cinselliğe karşı olumsuz bir bakış açısı geliştirmelerine neden olur. Aynı zamanda çiftler arasında iletişim sorunuları ve ya bir çatışma söz konusu ise kişilerin erotik duygularının uyanması zor gerçekleşir ve bazen rahatsız edici bir boyuta gelir. Bu durumda yaşanan bir ilişkide erkeklerde sertleşmenin sağlanamamsı, sertleşmenin devam ettirlememesi ya da boşalmanın kontrolünün bozulmasına neden olur. Erkekler bir kez erken boşalma ya da sertleşme sorunu yaşarlarsa büyük oranda cinsel özgüvenlerini kaybederek bir sonraki cinsellik deneyimlerinde tekrar aynı sorunu yaşayacakları duygusuna kapılırlar. Bu durumda kadının cinsel isteksizliği ve erkeğin cinsel ilişki ve cinsel birleşme sırasında eşini memnun etmeye aşırı odaklanması kendi denetimini sağlayamama sonucunda erken boşalma, sertleşmenin devam etmemesi cinsel isteksizliği ortaya çıkarabilmektedir. 

 

Erkeklerde rastlanan çeşitli yanlış cinsel inanç/düşünce kalıpları ve olumsuz cinsel deneyimleri sonucunda kendilerini kötü ve yetersiz hissetmelerine, kişilerarası ve cinsel ilişkide güvensiz olmalarına, başarısız hissetmelerine yol açmaktadır. 

Çiftin yaşadıkları sorunun çözümlenmesi için deneyimsel ve cinsel terapi alanında uzman bir psikoterapiste başvurmaları, yaşanan süreçte çiftin destekleyici ve bir birleriyle uyum sağlaması, psikoterapistle iş birliği içinde olmaları cinsel terapinin ilerlemesinde önem arz etmektedir. 

 

Bu İçeriği Paylaşın

Hizmetlerimiz